Ramis Özgen Akın’ın Tarımca Dergisi Topraksız Tarım Yazısı

Değerli okurlar, yazılarımda ve yapmış olduğum diğer programlarımda topraksız tarımda üretim yöntemlerini ve sistem türlerini anlatarak sizlere tecrübelerimi paylaşmaya özen gösteriyor ve mutluluk duyuyorum. Bu yazıdaki konumuz topraksız tarımın ticari boyuttaki bir diğer üretim yöntemi olan ve kurulumunu uzun yıllardır yaptığımız yatay düz sistem (NFT) olan en çok talep gören su kültürü yönteminden bahsedeceğim.

Yatay Düz Sistem Tekniği, NFT Sistem Nedir?

Su kültürü üretiminde bir çok sistem vardır arkadaşlar. Bu sistemler içerisinde en aktif, stabil, kontrolü kolay ve efektif çalışan sistemlerden biri NFT sistem dediğimiz Besleyici Film Tekniği (Nutrient Film Technique) sistemidir arkadaşlar. Sistem isminden de anlaşılacağı gibi verilen suyun üretim borusu içerisinden film şeridi şeklinde geçirilerek bitki köklerine temas ettirilmesidir. Özel üretimini yaptığımız diktörtgen borular (NFT Boruları) kullanılarak üretim yapılması ile beraber bu boruların bir diğer sistemsel özelliğide bir yere sabitlenmiş olmamasıdır. Yani yetiştireceğimiz ürünlere göre veya iklim şartlarına göre NFT borularımızın aralıkları isteğe göre ayarlanabilmektedir. Böylece üretimsel olarak özgürlük, hasat kolaylığı, fide dikim ve boru temizlik kolaylığı sağlamaktadır.

NFT sistemi tekniğine kısaca bakarsak eğer; tüm besinsel element değerleri ayarlanmış su tankımızdan aldığımız suyu NFT borularımıza ulaştırarak film şeridi şeklinde içerisinden geçmesini sağlıyoruz. Boruların içerisinden geçen bitki besinli suyumuz bitki köklerine temas ederek bitkilerin ihtiyacı olan suyu ve besin elementlerini bitkilere aktararak yoluna devam ediyor. NFT borusunun bitiminde ise bir geri dönüş drenaj oluğumuz bulunuyor ve bu drenaj sayesinde üretim için göndermiş olduğumuz su tekrar su deposuna geri gönderilmektedir. Böylece su döngüsü sağlanarak %90 lara varan su ve besin elementi verimliliğine ulaşmaktayız.

Topraksız tarımın dikkat etmemiz gereken başlangıç noktamız üretim yapacağımız seramızın doğru ve sisteme uygun bir şekilde kurulmuş olmasıdır. Sera, yetiştireceğimiz ürün için çok önemlidir. Bu konuda havalandırma, ışık alması ve yüksekliği oldukça büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle profesyonel ve topraksız tarımı iyi bilen güvenilir yerler ile çalışmak en doğru başlangıç olacaktır.

Topraksız tarım için kuracağımız sera ile birlikte yetiştirmeyi düşündüğümüz ürün için doğru gübre solüsyonu kullanmalıyız. Ne kadar seramız doğru olursa olsun kullandığımız gübre solüsyonumuz yanlış ise yetiştirdiğimiz bitkinin marul, akdeniz yeşillikleri yada her hangi başka bir ürün fark etmez solüsyonumuzun içeriği bitkimizin ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa ürün yetiştirmekte sorunlar oluşacaktır.

Ticari boyutlarda ki topraksız tarım tesisleri günümüzde yaygınlaşmaya ve değer kazanmaya başlamıştır. Ticari üretim yapabilmek ve ürün kapasitenizin yeşillik grubu için ideal başlangıcı 3000 m² ve üzeri olmaldır arkadaşlar. Unutmayın burası bir fabrika gibi çalışmakta, doğaya ve insanlığın geleceğine sürdürülebilir katlı sağlamaktadır. Otomasyon sistemli ve iyi kontrolle doğru yönetilen topraksız tarım tesislerinin başarısız olma şansı yoktur. Pazarınızı doğru oluşturun, tesis kurulumu ve ürün yetiştiriciliğinde doğru insanlar ile işbirliği yaparsanız eğer topraksız tarım mükemmele yakın bir bitkisel üretim yöntemidir.

NFT sistem su kültürü bitkisel üretim çeşitliliği olarak yeşillik grupları için daha uygundur. Bu yeşillik grupları dedimiz ürünler oldukça fazladır arkadaşlar. Marul tipleri, kıvırcık, akdeniz yeşillikleri, maskolin yeşillikler salatalar, aromatik bitkilerin bir çoğu, yani yaprağı tüketilen ürünler için çok başarılı sistemdir. Meyveli ürünler için (domates, çilek, biber gibi) topraksız tarım sistemleri farklıdır. Meyveli ürünler için olan sistemleri başka yazılarımda sizlerle paylaşacağım arkadaşlar.

Ülkemiz genelinde ve özellikle büyükşehirler de topraksız tarım yaygınlaşmalıdır. Artan nakliye masrafları, karbon salınımı, iklim sorunları gibi bir çok nedenden dolayı, en çok gıda tüketimi olan büyükşehirler de gıda üretimi artmasıyla beraber doğaya ve insanlığa ciddi anlamda katkı sağlamış olacağız. Özellikle yeşillik grubu ürünler nakliye sırasında araçta çok yer kapladığından dolayı masrafları birim adet başına fazla olmaktadır. Bunun dışında uzak mesafe gelen ürünler yolda zarar görebilmekte ve tazeliğini yitirebilmetedir. İstanbul şehri hepimizin bildiği gibi ülkemizin en çok gıda ihtiyacı olan şehirlerinden olmasıyla beraber yalnızca %3 gibi az bir ihtiyacı karşılayabilmektedir. Bu oran gün geçtikçe topraksız tarım üretimleri ile her ne kadar artmakta olsa da yavaş bir ilerleme söz konusudur.

Değerli arkadaşlar sürdürülebilir bir gelecek, temiz, sağlıklı ve doğaya katkı sağlayabilmek için endüstriyel topraksız tarım tesisi en doğru yatırımlardan birisi olacaktır.

Bir başka topraksız tarım yazısında görüşmek üzere. Üretimle ve sağlıkla kalın. Saygılar.