BUĞDAY ÜRETİMİNDE PAS’landık!

İnsan besin kaynağı olarak üretim hayatımızın merkezinde bulanan buğday, dünyada en çok ekimi yapılan ve üretilen tahıldır.
Ülkemizde ise ne yazık ki birim alandan kaldırılan ürün miktarının düşüklüğü ve yoğun girdiler (artan mazot, gübre, herbisit, insektisit, fungisit artışları) kuraklık sonucu 12 milyon hektardan 6.5 milyon hektara kadar ekim alanlarında gerileme görülmüştür. Üretimi etkileyen en önemli faktörlerin başında ise fungal etmenler yani hastalıklar gelmektedir. Bu hastalıkların başında ise puccinia grubundan sarı, kahverengi ve kara pas gelmektedir. Bu hastalıklar yapraklarda oluşturdukları renklere göre isim almışlardır. Bu hastalıklar özellikle iklim istekleri bakımından farklılık göstermekle beraber, üretimde net %25-30lara kadar verim kaybına doğrudan etki etmektedir. Sarı pas özellikle buğday ekiminin kışlık ve erken ilkbaharda yapıldığı bölgelerde oldukça etkilidir. 23*C de hastalık maksimum seviyeye ulaşır.
Bahar dönemi veya yaza geçiş dönemi hastalığın en yoğun görüldüğü evredir. Bunun yanında yaptığımız en büyük hata pas hastalıkları en büyük zararı bayrak yaprakta bırakır. Bayrak yaprağın verime etkisi %43 tür. Çünkü bütün pas hastalıkları stoma yapısı ve sayısını bozar. Fotosentez olmazsa bitki besinini üretemez.

Hep verimi başakta aradığımız için bu hastalığı önemsemedik. Halbuki bu başağı yine bayrak yaprak oluşturduğu için bu hastalığının öneminin ciddiyetine varmalıyız, ve ona göre önlem almalıyız.
Bu önlemlerin başında sık ekimden kaçmalıyız, hastalıktan ari tohum kullanmalı, rotasyon yapmalı, tarla tesviyesini de dikkat etmeliyiz.

Hastalığı görüldüğü zaman uygulama yapmak net geç kalmaktan başka bir şey değildir. Ekim alanın başından girse bile pas , kısa sürede arazinin tamamını kaplamaktadır. Bu hastalıkla mücadelenin başında bize göre en önemli etken bitki bünyesini güçlü tutup, yaprak ayasını ve boyunu uzatarak, sağlıklı kök ve sap yapısıyla bu hastalığın süresinden gelebiliriz. Tarımda bilim ve teknoloji ışığında yürüyen AgroTroia ekibi olarak buğday kardeş dönemindeki uygulamalarımızla ve sapa kalkma dönemindeki erken ve hayati uygulamalarımızla bu hastalığa yakalanmadan bitkide fotosentezi arttırarak , bayrak yaprağı genişletip uzatarak bu hastalığı bitkiyi fizyolojik olarak güçlü tutarak bu hastalığın önüne geçebiliriz. Kullanılan fungisitler ne kadar hastalığı durdururken bitkiyi de durdururken, hormon etkisi yarattığı ve topraktaki mikroorganizma faaliyetini olumsuz yönde etkilediği kanıtlanmışken, AgroTroia uygulamalarıyla hem ithal fungistlerin maliyetinin onda biri oranında düşük, hem de bitkiye durdurucu etki yaratmaz.

Tarımda üretim anlamında zor zamanlardan geçerken maliyetleri düşürüp birim alandan kaldırılan ürünü arttırmak elimizde…
Bol bereketli, çiftçinin kazandığı, emeğin, alın terinin değer gördüğü sezonlar.
Beslerken koruyoruz

Nuh Karacaoğlu Ziraat Mühendisi Agrotroia Teknik Müdürü